Blockchain ve Kripto Para Nedir?

Bu işi bilenler gayet iyi biliyorlar, uzun zamandır takip ediyorlar. En basit şekilde anlatmaya çalışacağım. Aslında blockchain bir veri tutma şekli. Eskiden biliyorsunuz şirketlerin bir muhasebe defterleri olurmuş. Ama o muhasebe defteri o kurumda kalıyormuş. Bundan bir tane vardır veya kopyası varsa iki tane. Eğer o defter kaybolursa o zaman o bilgiler de yok o olur. Bu şekilde veri tutmak tehlikeli. Tehlikeli dememin sebebi şu: herhangi bir problemde bütün veriyi kaybedersiniz. İçeride yolsuzluk yapılabilir. Ancak bir an için şunu hayal edin. O defterden bir tane değil de milyonlarca tane olduğunu bir düşünün. Bu milyonlarca defter bilgisinin dünyadaki milyonlarca bilgisayar tarafından indirilebildiğini hayal edin. Böylesine bir sistem daha dağınıkçı bir sistem olacaktır. Merkezi bir sistem olmayacaktır. Blockchain aslında merkeziyetçi yapıları dağınık hale getirmeye yarıyor. Bu arada kripto paralardan bir parça bahsedeceğim. Kripto paralar blockchain teknolojisinin bir yan ürünü olarak görülebilir aslında.

Blockchain’i öyle bir anlatacağım ki en basit haliyle anlamanızı sağlayacağımı umuyorum. Günlük işerinizi bir düşünelim. Noter işlemleriniz var hayatınızda, araba alıp sattığınızda notere gidiyorsunuz, bir arkadaşınıza veya bir akrabanıza para göndermek istediğiniz zaman bankaya gidiyorsunuz. Ev alıp satmak istediğiniz zaman, emlak alıp satmak istediğiniz zaman Tapu Kadastro’ya gidiyorsunuz. Evlenmek istediğiniz zaman evlenme dairesine gidiyorsunuz, boşanmak istediğiniz zaman avukata gidiyorsunuz. Yani gördüğünüz gibi merkezi bir kurum var. Oraya gidip, orada sonuçlandırıyorsunuz. Bu neden böyle ve blockchainin buradaki ehemmiyeti, önemi nedir? Örneklerle gidelim. Diyelim ki iki kişi var biri Ahmet biri Ayşe. Ahmet Ayşe’ye 90 lira para gönderecek diyelim. Ahmet Ayşe’ye nasıl 90 lira para gönderebilir? Bir tane kurum var. Adı banka. Ahmet’in o bankaya gitmesi lazım. Bankaya gittikten sonra demesi lazım ki: “Ben Ayşe’nin hesabına 90 lira göndereceğim.” Bunu mobil uygulamadan da yapabilir ama buna da bankaya gitmek diyelim. Peki Ahmet 90 lira gönderebilmesi için ne göstermesi lazım bankaya? Kimlik bilgilerini göstermesi lazım ki benim kimliğim bu adım soyadım bu iban numaram da bu, Ayşe’nin de adı soyadı bu, onun da iban numarası bu. Ben bu hesaba 90 lira göndereceğim demesi lazım. Aradaki banka ne yapacak? Ahmet, “Ahmet mi?”, önce onu doğrulayacak. Buradaki kilit kelime doğrulama. İkinci olarak Ahmet’in hesabında gönderebileceği 90 lira para var mı? Üçüncü olarak, Ayşe, “Ayşe mi?”. Dördüncü Ayşe’nin o iban numarası doğru mu? Tüm bunlar sağlandıysa, Ahmet’in hesabından alınacak, Ayşe’nin hesabına iletilecek. Ama tabi bu hizmet karşılığında banka da belli bir ücret alacak. Diyelim ki Ahmet’ten 2 lira, Ayşe’den de 2 lira kesecek. Peki bu merkezi kurum, banka, neden 2 lira, 2 lira kesti? Neyin karşılığında kesti? Doğrulama karşılığında kesti. Yani bu para gönderme işlemini banka doğruladı, tasdikledi. Peki Ahmet, Ayşe’ye başka türlü para gönderemez miydi? Şuradan Mustafa geçiyor, al bu 90 lirayı Ayşe’ye ilet. Mustafa gerçekten bu parayı Ayşe’ye götürecek mi? Yoksa parayı alıp kendi gidecek mi? Güven pek fazla sağlanmadı. Ahmet başka ne yapabilirdi? Güvercinin ayağına 90 lirayı bağlayabilirdi. O 90 lira Ayşe’ye gidecek mi, gitmeyecek mi? Gördüğünüz gibi güven sağlayan bu merkezi kurum yaptığı doğrulama hizmeti karşılığında belli bir ücret aldı.

İkinci örnek, diyelim ki Ahmet Ayşe’ye araba satacak. Ahmet Ayşe’ye arabayı veriversin, Ayşe’de Ahmet’e parayı veriversin. Aradaki kuruma ne gerek var? Doğrulama için kuruma gerek var. İkisi de notere gitti. Notere gittikten sonra ne yaptılar? Ahmet kimliğini gösterdi. Ondan sonra noter neye baktı? Ahmet, “Ahmet mi?”. Arabanın kimlik numarası doğru mu? Ayşe, “Ayşe mi?”. Ayşe’ye dedi ki, bu modeldeki, bu renkteki, bu şase numaralı arabayı almayı kabul ediyor musun? İmzalar atıldı. Ahmet Ayşe’ye arabayı verdi. Ayşe de Ahmet’e arabayı verdi. İki taraf da notere noterlik ücreti verdi. Noter de o paranın büyük bir bölümünü devlete harç olarak yatırdı. Noter niye alandan ve satandan para aldı? Çünkü doğrulama hizmeti yaptı.

Gördüğünüz gibi hayatta yaptığımız işlerde doğrulamaya ihtiyaç var. İngilizcesi Authentication. Bu sistemde bazı bozukluklar var. Adı üzerinde merkezi otorite. O merkezi otoriteye bir şey olursa, sonuçta otorite cansız bir şey değil, insan çalışıyor. İnsanın çalıştığı yerde yolsuzluk olabilir, yanlışlık olabilir. Bu sitemde hem yolsuzluklar hem usulsüzlükler hem hırsızlıklar hem gecikmeler hem kaybolmalar gerçekleşebilir. Aynı zamanda hızı da çok az, aynı zamanda yüzlerce insanın çalışması gerekiyor.

Blockchainin hayatımıza getirdikleri kolaylıklardan biri. Ahmet ile Ayşe arasındaki ister bankadan para gönderme ister noterden araba satma ister Tapu Kadastro’dan emlak satma olsun ve diğer doğrulama gerektiren tüm işlerin hepsi bizim blockchain sistemleri üzerine yazılan akıllı kontratlarla halledilebilir. Sonuç itibariyle doğrulamayı bir bilgisayar kodu yapabilir. Aynı bilgi aynı anda beş yüz milyon bilgisayara indirilebilir. Bu bilgisayarların sahipleri Ahmet ile Ayşe’yi tanımıyorlar bile. Bilgisayar sahiplerinin buradaki anlam ve önemi ne? Bir an için noterlik işlerinin, banka işlerinin, Tapu Kadastro işlerinin un ufak edilip beş yüz milyon tane bilgisayara dağıtıldığını düşünün. Bu bilgisayarların da hem elektrik parası hem de donanım, araç gereç parası harcayaraktan doğrulama hizmeti yaptığını düşünün. Peki Ahmet ve Ayşe’nin işleri için neden küçük küçük bilgisayarlara masraf yapsınlar? Bu yaptıkları işlemler karşılığında bu bilgisayarlar da belli bir para kazanıyorlar. İşte biz o kazandıkları paraya dijital para diyoruz. Bu işe de mining diyoruz.

Böylece herkes kazanmış durumda. Blockchain üzerine yazılan akıllı kontratlar sayesinde her türlü para gönderme işlemi her türlü noter işlemi normal süresinden kat ve kat daha hızlı yapılabiliyor. Kat ve kat daha ucuza yapılabiliyor. Çok daha az insan çalışıyor. Aynı zamanda ve en önemlisi yolsuzluk hemen hemen yok. Burada Ahmet’in Ayşe’ye gönderdiği 90 lirayı çalabilmek için bu sistemlerinin %51’ini ele geçirmeniz lazım. 5 trilyon dolarlık bilgisayar sistemi varsa senin en az 2,5 trilyon dolarlık bilgisayar sistemini ele geçirmen lazım ki Ahmet Ayşe’ye gönderdiği 90 lirayı çalabilirsin.

Blockchain ve Kripto Para Bölüm 2

Blockchain ve Kripto Para Bölüm 3

Kaynak: Prof. Dr. Özgür Demirtaş

Benzer Yazılar
En Çok Okunanlar
Kategoriler
Abone Ol

Haberlerimizden anında haberdar olmak için abone ol!

Uyarı! Sitemizdeki içerikler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve yatırım tavsiyesi olarak yorumlanmamalıdır. Makelelerde ve haberlerde bahsedilen hiçbir şey, herhangi bir kripto varlığı satın almak ve satmak için herhangi bir türde talep, tavsiye, teklif veya onay teşkil etmez. Herhangi bir finansal piyasada alım satım yapmak risk içerir ve fon kaybına neden olabilir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce kapsamlı bir araştırma yapmalıdır.